11 Haziran 2011 Cumartesi

Sıra DT'nin tozunu yutmakta..

2 yıl önce tiyatro eğitimimizi aldığımız kurumun tavan arası mutfak karışımı bölümü.. Çay kaşıklarının fincanlara vuruş sesi.. Ben kahve içiyorum her zaman ki gibi.. Diğerleri çay içiyor.. Susuyoruz.. Kim lafa girecek acaba.. Ya da nasıl lafa girmeli.. Ve bir ses;

- E abi bi başlayalım.. Başlamadan adım atmadan olmaz ki..

Heh evet işte beklediğim ses bu.. Susmuyorum artık..

- Evet başlayalım yeter ki, yeter ki başlamış olalım ve bir tarih koyalım.. Hedefimiz olsun.. Mutlaka yetiştiririz..

Yönetmenimiz çok yoğun.. Düşünüyor.. Yetişebilir miyim diyor.. Eğer dediği tarihte olmazsa bize mahçup olacak.. Ona cesaret veriyoruz..

- Sorun değil yeter ki başlamış olalım.. Yeter ki bir çalışmanın içinde olalım.. 

- Tamam..

İşte bu! Yönetmen kabul ediyor.

- Ama bir oyuncumuz eksik.. 

Hımm düşünüyoruz.. Kim olabilir..

- Mustafa yapar bence..

- Tamam kadromuz kurulmuştur.. Diyor yönetmen ve başlıyoruz..

İlk prova pazartesi..

Üzerinden iki ay geçiyor bu sohbetin.. Çok yorgunuz.. Ama o genel provada bir bakıyoruz ki oyun çıkmış ve biz artık sahneye hazırız.. Ne vücut sızlamaları, ne baş ağrıları, ne aldığımız yaralar.. Hiç biri umrumuzda değil.. İyi bir oyun çıkarttık.. Şimdi tek sorun izlenmek.. 14 Haziran'da bizi kaç kişi izleyecek ?

Matei Visniec ' in "Penceredeki Atlar" oyunundan bahsediyorum.. Savaş üzerine kurgulanmış oyunda 7 karakter bulunuyor.. 
Karakterlerden biri Haberci.. Haberci, ölüm haberlerini vermekle yükümlü bir varlık.. İnsan mı? Evet ama biraz garip bir insan.. Biz ona hem saygı duyduk hem ürktük hem de nefret ettik.. Ama o görevini yaptı.. Ölüm haberlerini vermek zorundaydı.. Ve zamanı gelenleri de öldürmek zorundaydı.. O'nun bir suçu yok.. Kendisi de söylüyor.. Bana emir verdiler ve yaptım!
Diğer altı karakteri 2 oyuncu canlandırıyor.. Kadın karakterler normal olarak bendenize ait. Erkek karakterleri Gösteri Sanatları'ndan oyuncu arkadaşım Kerim hayata geçiriyor. Kerim başarılı bir oyuncu. Oyuncu oyuncuyu oynatır felsefesine inandığım için ekiptekilerin başarılı olması benim için çok önemli.. Benden daha iyi olsunlar ki beni oynatsınlar..
Kadın karakterler; anne, eş ve kız çocuğu..

Kız çocuğu içine dönük, psikolojisi ve aynı zamanda vücudu zarar görmüş biri. Savaş gazisi olan babası tarafından işkencelere maruz kalıyor ancak yine de babasına karşı bir şefkat besliyor. Hayattaki tek varlığı babası.

Eş kocasına çok düşkün bir kadın.. Başına bir şey gelmesinden fazlaca korkuyor ancak bazı kötü haberleri bekliyor da.. Çünkü savaşa kimse karşı koyamıyor.

Anne her şeyin fazlaca farkında olup, kendi dünyasına bedenini ve beynini kilitleyen bir kadın. Askere gidecek olan oğlu için fazla endişeli. Neler olacağını biliyor ama çabası hiç bir şey olmuyormuş gibi davranmak. Ancak buna ne kadar dayanabilir.

Erkek karakterler; baba, eş ve oğul..

Baba yaşadıklarını asla unutamamış, beynen hala askerlik döneminin içinde kalmış bir adam.Sürekli savaştan bahsediyor. Kendini bu psikolojiden hiç bir zaman sıyıramıyor.

Eş; ordu, vatan ve komutanı için canını verebilecek kadar hipnotize edilmiş bir adam. Tek derdi savaşmak ve ülkesine yararlı bir asker olabilmek..

Oğul; henüz küçük.. Ancak askere alınmasına engel olacak kadar değil. Çok ürkek. Kadere karşı koyamayacak kadar güçsüz.

Penceredeki Atlar' a en yakışan cümle sanıyorum ki; "savaşa hangi kareden bakarsanız bakın, can yakar" oluyor. Bu insanları keyiflendirecek, hayatı unutturacak bir canlandırma değil. Tam tersi acı verecek, üzecek belki de gerilmenize yol açacak bir gösterim.

Biz hazırız.. Eğer siz de hazırsanız 14 Haziran'da orada olun..

Nihan Çalışkan...





------------
Oyun Zamanı: 14 Haziran Salı
Oyun Mekanı: DT Üsküdar Tekel Sahnesi
Oyun Eylemi: Penceredeki Atlar